By: admin
İş Hayatında Kuşak Çatışması
İş Hayatında Kuşak Çatışması
Çalışma yöntem ve araçlarının sık ve hızlı bir şekilde değişikliğe uğradığı günümüzde, ekip yönetimi kapsamında titizlikle ele alınması gereken konulardan biri de ‘Kuşak Çatışması’ olarak karşımıza çıkıyor.
Nedir Bu Kuşak Çatışması?
‘Kuşak Çatışması’ kavramı, içinde yer alan çatışma kelimesi nedeniyle doğrudan negatif bir etki bırakıyor insanın üzerinde. Bu şekilde isimlendirildiğinde, problem olarak algıladığımız bu olguyu, örneğin ‘nesiller arasındaki farklılık’ şeklinde tarif ettiğimizde ise daha sempatik ve ilgi çekici geliyor kulağa ne dersiniz?
Öncelikle, her nesli etkileyen ve şekillendiren farklı deneyimler olsa da, çalışanlar arasındaki potansiyel çatışmaların kuşak farkından çok, çalışanlar arasındaki bireysel kişilik farklılıkları, yaşları ve yaşam koşulları ile ilgili olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Bir Baby Boomer ve bir Z Kuşağı çalışanından aynı yaşlarına ait toplanan kişilik verileri, kuşak bazında çok az farklılık gösterir. Bunun nedeni, kişilik faktörlerinin yaşa göre aynı kalma eğiliminde olmasıdır. Örneğin 20 yaşındaki bir kişinin öncelikleri ve arzuları, hangi yılda olursak olalım, benzerdir.
Genel olarak genç profesyoneller biraz daha duygusal, cesur ve risk almaya isteklidir. Bu kişilik özellikleri, büyük ihtimalle kendilerine o yaşlarda fayda sağlayacaktır.
Gençler, rollerinin tanınmasını ve takdir edilmesini, bağlılıklarını sürdürebilmeleri için iş ile özel yaşam arasında denge kurulmasını sağlayan faktörleri arıyorlar. Başkalarını etkileyebilecekleri, meydan okuyabilecekleri, başarıya odaklanabilecekleri kariyerleri tercih ediyorlar. Güncel teknolojileri takip etmekte çoğu zaman daha başarılılar. Aynı zamanda güvenilir ve öngörülebilir bir iş yaşantısı elde etmek için de çaba gösteriyorlar.
Bir önceki jenerasyona ait çalışanlar ise geleneksel çalışma yöntemlerini sürdürüyor, hiyerarşilere saygı duyuyor ve planlı çalışmayı tercih ediyorlar. Yeni çalışma yöntemlerini ve güncel teknolojileri gençler kadar yakından takip edemeyebiliyorlar ve yıllar içinde edindikleri bilgi ve tecrübelerini alışık oldukları şekilde kullanmayı sürdürmeyi daha risksiz bulabiliyorlar.
Elbette bu farklılıklar, farklı nesilden çalışanların birlikte iş yapmaya çalıştıkları ortamda bazı anlaşmazlıklara yol açabiliyor. Ancak bu durum doğru yönetildiğinde, son derece faydalı olabilir. Bu, kişilerin karşılıklı olarak birbirlerinden öğrenme, çoklu bakış açısı ile çalışma şekli ve çözüm yöntemleri konusunda çeşitlilik sağlayarak daha iyi sonuçlara ulaşmak ve kendilerini geliştirmeleri için çok iyi bir yöntem olacaktır.
Çok Kuşaklı Bir Ekibe Liderlik Etmek
Çok kuşaklı bir ekibe sahip olan liderlerin karşılaştığı zorluklardan biri, algıları ve çalışmaya yaklaşımları farklı olan kişilerden oluşan işgücünü bir arada çalıştırabilmektir.
İnsanların açıkça konuşma, duyulma ve onları şekillendiren tartışma ve tartışmalara dayalı olarak geliştirilen projelere katkıda bulunma şansına sahip olmasını sağlamak önemlidir.
Örneğin, Z Kuşağı tarihteki en etnik ve toplumsal cinsiyet çeşitliliğine sahip kuşaktır ve bu kuşağa mensup çalışanların şirketlerden çeşitlilik ve eşitlik gibi programlara sahip olmalarını bekleme olasılıkları önceki kuşaklara göre çok daha fazladır. Dolayısıyla bunları uygulayan şirketleri bulmak, onlar için eski nesillere göre daha yüksek bir önceliktir.
Genç çalışanlar sosyalleşmeye, kendi ağlarını kurmaya ve başkalarıyla birlikte çalışmaya eğilimliyken, yaşı biraz daha ilerlemiş olanların yalnız çalışmayı, işlerini yaparken sosyal temasa ihtiyaç duymadan işlerine odaklanmayı tercih etmeleri olasıdır.
Dolayısı ile çok kuşaklı ekiplere liderlik ederken, her ekip üyesini bir birey olarak görmek ve saygı duymak, onların iş motivasyonlarının farklılığını anlamaya çalışmak önemlidir.
İnsanların ne istedikleri, belirli bir nesle ait olmalarına bağlı değildir. Genç çalışanlarınıza nasıl liderlik edeceğinize, iş hayatınıza yeni başladığınızda sahip olduğunuz kariyer hedeflerinizi hatırlayarak kolaylıkla karar verebilirsiniz.
Kişiliğimizin büyük bir kısmı bireysel farklılıklardan gelir. Çalışanları bir neslin üyesi olarak değil, farklı bireyler olarak anlamaya çalışmak, iş ilişkilerini karşılıklı saygı ve nezaket çerçevesinde sürdürmek, dinlemek, empati kurmak ve olabildiğince fazla seçenek sunmak doğru bir yaklaşım olacaktır.
Çalışanlar, Nesilden Bağımsız Olarak, Ne Bekliyor?
Seçebilme Özgürlüğü
Özellikle uzaktan çalışma seçeneğinin de hayatımıza yoğun bir şekilde dahil olması ile birlikte, çalışanların iş ortamı ile ilgili beklenti ve taleplerinin de oldukça değişikliğe uğradığını, daha fazla esneklik beklentisinin oluştuğunu söylemek mümkündür.
Çalışanlar seçebilmek ve kontrol edebilmek istiyorlar. Uzaktan çalışma, esnek çalışma gibi kavramlar öncelik haline gelmiş durumda.
Takdir Edilmek
İnsanlar, saygı görmek ve takdir edilmek isterler. Bu tüm nesiller için aynıdır ve en büyük önceliklerden biridir.
Kuruluşlar hem resmi olmayan tanınma süreçleri hem de ödül programları aracılığıyla takdir sağlamaya çalışırken, bireylerin, işlerinin çalışma arkadaşları tarafından da beğenilmesini ve takdir edilmesini bekledikleri bir gerçektir. Bu da yine pozisyondan, işin içeriğinden ve nesillerden bağımsız olarak, çok da fazla ifade edilemeyen ama aranılan bir motivasyon sağlayıcısıdır.
Güven Duymak
Bir çalışanın güvenmeye ihtiyacı olan şeylerin en başında, maaşının düzenli ödenmesi ve artışlarının hak ettiği şekilde yapılacağından emin olması geliyor diyebiliriz.
Bu koşullar sağlandığında, kendilerini daha güvende hissederler. İşin devamlılığı konusundan emin olmak da buna eklenebilir elbette.
Kariyer
Tüm nesillerin önemsediği bir diğer önemli konu da büyüme ve gelişme fırsatlarıdır. Kendilerinin önemli olduklarını ve şirketlerinin kendilerine yatırım yaptığını bilmek isterler.
İnsanlar, iş arkadaşlarıyla ve kuruluşun misyonuyla bağlantı kurduklarını hissettiklerinde daha yaratıcı oluyorlar. Bu aynı zamanda organizasyonel düzeyde de geçerlidir: Daha fazla ortak amacı olan şirketler daha iyi finansal getiri elde etme eğilimindedir.
İş ve Özel Hayat Dengesi
Kişiye göre farklılık gösteriyor olsa da, iş dışındaki zaman herkes için çok kıymetlidir.
İlerleyen yaşlarda genellikle aile ve kişinin kendisine ayırdığı zamana daha çok ihtiyaç duyulurken, daha genç yaşlardaki çalışanlar iş dışındaki vakitlerini arkadaşları ve hobilerine ayırmayı tercih ediyorlar.
Özetleyecek olursak;
İş yerinde kuşak çatışması adı altında topladığımız uyuşmazlıklar, belki de doğrudan nesillerle ilgili değildir.
Farklılıklar, yaşa göre oluşuyordur. Çevreye göre, alışkanlıklara göre, kişinin karakterine göre, yaşam koşullarına ve tecrübelere göre oluşuyordur. Ve kesinlikle, yönetilebilirdir.
Çeşitliliğin, anlayışın, adaletin, karşılık sevgi ve saygının var olduğu keyifli iş ortamlarında bulunmanız dileğiyle.