By: admin
Eyvah, Emekli Oluyorum!
Eyvah, Emekli Oluyorum!
Sonunda, beklenen EYT düzenlemesi 01 Mart 2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Bu cümleyi son günlerde sıkça okuyor, duyuyoruz.
Peki nedir bu EYT? Bu düzenlemeden etkilenen herkes kendini gerçekten ‘emeklilikte yaşa takılmış’ hissediyor muydu, yani gerçekten herkes tarafından bekleniyor muydu bu gelişme? EYT işveren tarafında nasıl karşılandı, çalışana etkileri neler olacak?
Tüm bu konular daha uzun süre gündemi meşgul edecek görünüyor.
Nedir bu EYT?
Emeklilik sisteminde bir ara yapılan kanuni düzenlemelerle yaş şartı kaldırılmışken, 1999 yılında yapılan yasal düzenleme ile diğer şartlar yanında, emeklilik için belirli bir yaşı doldurma şartının da getirilmesi, prim gün sayısını ve sigortalılık yılını doldurduğu halde birçok kişinin yaş şartına takılmasına yol açmış ve böylece emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusu ortaya çıkmıştı.
Emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili düzenleme, 8 Eylül 1999 yılında yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Kanunu’nda yapılan değişiklik nedeniyle emeklilik süreçleri etkilenen çalışanların yaşadıkları bu olumsuzluğu düzeltmek amacıyla çıkarılmıştır ve 01 Mart 2023 tarihi ile Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
İçeriği hakkında özet bir bilgi verecek olursak, EYT düzenlemesiyle 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olup, işe başlama tarihine göre değişen ilgili prim ödeme günü şartını sağlayan ve kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresini tamamlayanlar emekli olabilecek, herhangi bir yaş sınırı uygulanmayacak. Bu değişiklik ile birlikte, tüm koşulları sağlayıp sadece emeklilik için yaş sınırına takılan ilk etapta yaklaşık 2 milyon 250 bin kişinin emekli olması bekleniyor.
8 Eylül 1999 ve öncesinde sigorta başlangıcı olanlar için yaş koşulu kaldırılırken, sonrası için yaş koşulunun devam ediyor olması, çalışanların emeklilik ile ilgili koşulları arasında çok keskin ve kulağa pek de adil gelmeyen bir uygulama farkı yaratmakta. Sigorta başlangıcındaki 1 gün fark, emeklilik tarihi için yıllarca fark yaratabiliyor. Örneğin 8 Eylül 1999’da işe giren bir sigortalı 25 yıl çalışarak 2024 yılında emekli olurken, 9 Eylül 1999’da işe giren sigortalı 2040 yılında emekli olacak görünebiliyor.
Emeklilik işlemleri için başvurular, e-devlet üzerinden yapılabiliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun “Gelir, Aylık, Ödenek Talep Belgesinin Verilmesi” adımından “Yeni Başvuru” butonunu tıklayarak başvuru işleminizi gerçekleştirebilirsiniz.
EYT kapsamında bu işlemleri yaparken, Tahsis Talep Türü olarak “Yaşlılık Aylığı” seçmek zorunda kaldığınızda ise, bir anda tuhaf bir hisse kapılıyor ve şu soru ile yüzleşiyorsunuz;
“Ben gerçekten hazır mıyım emekli olmaya?”
Hazır mısın?
Erken emeklilik ile ilgili uzun süredir beklenti içinde olanların yanı sıra, EYT düzenlemesinden etkilenen birçok kişi için emekli olma fikri, çok daha ileri tarihlerde gündeme gelecek bir kavram olarak görünüyordu. Bazı çalışanlar hemen başvurularını yaparken, bazıları ise daha çekimser kalabiliyor bu konuda.
Emekli maaşı yeterli gelecek mi alıştığımız standartları sürdürmeye?
Çalışmaya devam etmeli miyim, daha çok erken değil mi?
Emeklilik maaşı almaya başladıktan sonra işveren çalışmaya devam etmeme izin verecek mi?
Tanıdığımız çok sayıda global şirket de dahil olmak üzere, birçok işveren EYT kapsamında emekli olacak çalışanlar için, tekrar işe dönemeyeceklerini açıkladı. Bazıları ise, henüz konu ile ilgili bir karar alamadığından, çalışanlara bir açıklamada bulunamadı.
40’lı yaşlarında EYT kapsamında emekliliğe hak kazanan birçok çalışan, henüz okuyan çocuk veya çocuklara sahip. Dolayısı ile maddi açıdan, emekli maaşı ile bu konuda yeterli desteği veremeyeceklerini düşünüyorlar.
Yine bu yaşlarda birçok kişi, henüz çalışmak için yeterli enerjiye sahip, bilgi birikimi ve iş tecrübesi ile üretkenliğinin belki de en üst seviyede olduğu zamanlarında, dolayısı ile çalışmayı bırakmak istemiyor.
Elbette işyerlerinin sağladığı maaş dışındaki haklar ve yan haklar da kolay vazgeçilebiliyor olmayabiliyor. Birçok çalışan, özel sağlık sigortasını dahi vazgeçmek istemediği bir güvence olarak görüyor.
Sosyalleşme, pandemi sürecinde çoğu çalışanın eksikliğini hissettiği bir ihtiyaç oldu. Şimdilerde kısmen veya tam zamanlı olarak ofise dönüş ile birlikte, iş arkadaşları ile aynı ortamda çalışmanın, sohbet edebilmenin keyfini de yeniden hatırlar olduk. EYT’liler için ise bu ortamlardan temelli bir uzaklaşma durumu söz konusu olabilecek görünüyor.
40’lı yaşlarda anne ve babalarımız ile birlikte emekli maaşını çekecek olma fikri, ancak onlardan duymaya alışık olduğumuz ‘hangi banka ne kadar promosyon veriyormuş’ konularının gündemimize giriyor olması, bir miktar garip hissettiriyor sanki.
Kim bilir, belki de henüz hiç hazır değildik biz emekli olmaya.
Emeklilikten Sonra Tekrar Çalışma
Emekli olma fikrine henüz alışamayan veya ekonomik koşullar nedeni ile çalışmaya devam etmesi gereken çalışanlar için ilk akla gelen konu, emeklilik başvurusu yaptıktan sonra çalışmaya devam edip edemeyecekleri oluyor çoğunlukla.
01.10.2008’den önce sigortalılık başlangıcı olanlar, emeklilikleri esnasında yaşlılık aylığı alırken çalışmaya devam edebilmektedir. İlgili tarih ve sonrasında sigorta başlangıcı olanlar ise, emeklilikleri esnasında yaşlılık aylığı almaya devam ederken çalışamamakta, ancak aylıkları kesildikten sonra çalışabilmektedirler.
İşçinin işten ayrılma talebi sonucu, kıdem ve yıllık izin ücretini alarak işten ayrılması ile birlikte, çalışanın kıdem tazminatına baz alınan çalışma süresi sıfırlanmakta, yeni çalışma ile yeni bir kıdem süresi hesaplanmaya başlanmaktadır.
EYT’nin İşveren’e Etkisi
Emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili risk değerlendirmesi yapmak isteyen işverenlerin, 08.09.1999 ve öncesi sigorta başlangıcı olan çalışanları dikkate alması gerekecektir.
EYT düzenlemesi, şirketler açısından, kıdem tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinin ödenmesi başta olmak üzere, bazı ek maliyetleri ve riskleri gündeme getirecektir.
Bu yasal düzenleme ile birlikte, Ekim 2008 öncesi sigorta başlangıcı olanların emekli aylığı alırken çalışmaya devam edebilmeleri, bu kaybı bir miktar azaltacak olsa da, en az 20 yıllık bilgi ve tecrübeye sahip, nitelikli iş gücünün iş hayatından çekilmesi riski, iş gücü piyasasındaki dengeler açısından kritik olacaktır.
Bunlara ek olarak, işverenin yararlanabildiği birçok istihdam teşvik ve desteği konusunda da farklılıklar oluşabilecektir.
Bazı istihdam teşviklerinden yararlanılabilmek için diğer şartların yanı sıra belirli dönemlerdeki işyeri işçi sayısına ilave olarak işçi çalıştırma şartı bulunmaktadır.
Dolayısıyla, EYT düzenlemesi sonrası işten ayrılmalar nedeniyle ilgili aylarda söz konusu sigortalı sayılarının altına düşülmesi halinde, bu teşviklerden fayda sağlanamayabilecektir. İşverenlerce bu teşvik kayıplarının önlenmesi için işe alımlar konusunda titiz bir planlama yapılması gerekecektir.
Henüz emeklilik hakkını elde etmemiş çalışanlar hem prim gün sayısını tamamlayabilmek hem daha yüksek emekli aylığı alabilmek, hem de sağlık güvencesinden yararlanabilmek için sigortalı, yani kayıtlı çalışma konusunda daha hassas ve bilinçli davranmaktadırlar.
Emekli olduktan sonra Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ödeyerek çalışmak durumunda olanlar ise, sosyal güvenlik sistemine ödenen primlerin emekli aylığına katkısı olmadığının bilincinde olacaktır.
Dolayısıyla, olası EYT düzenlemesinden yararlanarak emekli olacak pek çok kişinin SGDP’li çalışmak yerine, daha yüksek ücret alma karşılığında kayıt dışı çalışma ihtimali artacaktır. Böyle bir durumda hem sigorta primi hem de vergi yükü olmayacağından, kurumsal olmayan bazı işletmeler, sigortasız emekli işçi çalıştırmak isteyecek, bu ise işletmeler arasında haksız rekabete yol açacaktır.
Sevgili EYT’li, Yeni Yaşamında Seni Neler Bekliyor?
Emeklilik işlemlerine kulağını tıkayabilirsin. İşveren zorunlu tutmadığı sürece, çalışmaya mevcut şekliyle devam edebilirsin.
İşveren, emeklilik hakkına sahip olanları, tazminat ve diğer tüm haklarını ödeyerek işten çıkarabilir de. Bu zaten, bundan önce de emeklilik zamanı gelenlerin karşılaşabildiği bir durumdu. Ayrılmaya zorunlu tutulman halinde, işe dönüş davası açarak hakkını aramayı seçebilirsin.
Anlayışlı bir işverenin varsa, emeklilik aylığını alarak kendine ek gelir sağlayabilir ve çalışmaya devam edebilirsin. En güzel seçenek bu olur tabi.
Önümüzdeki süreçte, erken yaşta emekli olanların hayatlarını ne şekilde yönlendireceklerini hep birlikte göreceğiz. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, erken yaşlarda kenara çekilip oturmanın çok da mümkün olamayacağını düşündürüyor nedense.
Yine de çalışma hayatını sonlandırıp, emekli maaşını bağlatıp, hayatına bu şekilde de devam edebilirsin elbette.
Sabahları erken kalkmaya alışık olduğun için erkenden uyanıp, günün geri kalanında ne yapacağını düşünmeye başlayabilirsin. 3 gün televizyon seyredip, sonrasında yapacak bir şey bulamadığın için çok sıkılabilirsin. Arkadaşlarının hepsi hala çalışıyor olduğu için, birlikte vakit geçirmek için kimseyi bulamayabilirsin. Kendini boşlukta hissedip, artık çalışmıyor olmanın, çalışırken izinli olduğun günlerdeki gibi keyif vermiyor olduğunun farkına varabilirsin.
Belki de öğlene doğru uyanıp, öğleden sonra diğer EYT’li arkadaşlarınla buluşup kahve keyfi yapabilir, hobilerine yönelebilir, görmeyi istediğin yerler için turları araştırabilirsin. Yaşamak için hayalini kurduğun o ‘başka bir şehir’, seni bekliyor olabilir örneğin.
Hep istediğin o kendi işini kurabilir, severek çalışacağın kendi iş yerinde belki de çok farklı, çok güzel işler yapabilirsin.
Belki de hazırsındır emekli olmaya ve kendine farklı bir dünya yaratmaya, kim bilir?